SeyahatYaşam

İZNİK

Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İznik adeta bir açık hava müzesi. Geçmişi günümüze taşıyan tarihi eserlerin büyük bir çoğunluğu hala ilk günkü gibi korunuyor. Her ne kadar yerleşik hayatı MÖ7. Yüzyıla dayanan bir ilçeyi anlatmak için birkaç paragraf yetmese de yazının içeriğinde yer alan fotoğrafların size duyguları yaşatma konusunda bana yardımcı olacağını biliyorum. Kendi güzelliklerinden bahsetmeden önce benim için öneminden bahsetmek istiyorum biraz. Şehrin içindeki yoğunluk, yorgunluktan kendinizi kurtarabileceğiniz kadar güzel ama çabasız gidilemeyecek kadar özel. Şehrimden en uzun süreli ayrılığımdan geldiğimde, kavuşmak istediğim ilk yer. Bana huzuru, sakinliği ve özlemi vaat eden yer. Girdiğiniz ilk andan itibaren sizi atmosferi o kadar etkiliyor ki bir süre gerçekle hayali ayırt edemiyorsunuz. Haydi sizi kafanızın en dolu olduğu o anlarda bir can simidi gibi kurtaran bu ilçeye yakından bakalım!

Benim için her zaman en etkileyici konumda olan İznik Gölü’nün gün batımı manzarasıyla başlayalım. Madendeki gün batımını bilmeyen yoktur aramızda, işte orada gördüklerimize ek muhteşem bir göl ve hissettiklerimize ek olarak da nem ve sakinlik. Ressam fırçalarından çıkmışçasına özenli renkler, denizi aratmayan bir göl ve size huzuru aşılayan o bulutlar… Sizi kendi çektiğim bu eşsiz manzara fotoğraflarıyla başbaşa bırakıyorum ve size huzuru dinlemenizi öneriyorum.

İznik Gölü’nde eğer çimenlerde oturup manzaraya dalmazsanız size önereceğim çok güzel bir şey var: KANO! Çimenlerde oturarak göl manzarasını hafızaya kazımak iyi bir seçenek gibi gözükse de altınızdaki antik şehrin üzerinden kanoyla geçerken bu antik kalıntıların efsanelerini dinlemek çok daha cezbedici!

Kendi çininizi yapabileceğinizi söylemiş miydim? İznik’te yer alan, ailelerinden kalan mirası korumak ve nesilden nesle aktarmak için var gücüyle çalışan yerlilerin çini atölyelerinde çok makul fiyatlara 1 saat içinde kendi çininizi yapabilirsiniz!

Eee gelmişken İznik’in o meşhur surlarını ziyaret etmemek olmaz. İstanbul Kapı ve Lefke Kapı üzerinden geçen zamana, yıpranmışlıklara ve yaşanmışlıklara rağmen yıkılmadan sizi bekliyor.

İznik yerlilerinin ziyaretçi dostu bir diğer davranışında sıra. Meyve bahçelerinde yapacağınız geziler, üreticilerin meyvelerin yetişme süreçleri hakkında verdikleri bilgiler… hepsi ücretsiz. Sizden beklenilen sadece topladığınız meyveleri tartıp ödemeniz! Şuan içinde bulunduğumuz aylarda(Haziran Ekim arası) İznik bahçeleri meyve konusunda çok cömert; kiraz, erik, şeftali, elma, armut, salatalık…

İznik zeytini? Duymayan yoktur herhalde. Bir kere yiyenin ağzında o muhteşem etkisini bırakan asla unutamayacağınız lezzetiyle sizleri bekliyor! Yine zeytin bahçelerinde gezip zeytin tadımı yapabilirsiniz veya sonbaharı bekleyip salamura atölyesine katılabilirsiniz!

İznik’e gelmişken bir balık çorbası içmeden ve göl balıklarından yemeden gitmeyin! En tazeleri sizi manzara karşısında bekliyor.

Kaynakça: https://www.bizevdeyokuz.com/iznik-gezilecek-yerler/

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu